Günümüz koşullarında yoğun iş temposu ile hazır ve paketli gıdalara yönelim ciddi oranda artış göstermiştir. Peki sürekli ve düzenli olarak paketli gıda tüketmenin zararları nedir? İşlenmiş gıdalar artık dünyanın bir çok ülkesinde günlük enerji alımının %25-60’ını oluşturmaktadır. (BMJ 2019;365:l1451)
Doğada var olan bir besini tüketebilmek için kesme, yıkama, öğütme gibi birtakım fiziksel işlemlerden geçirebiliriz. Bu işlemler de gıdayı “işlenmiş” saymamız için yeterli olur ve işlenmiş gıdaları hafif, orta ve yüksek olarak üç grupta inceleyebiliriz.
Hangi işlenmiş gıdalardan kaçınmalıyız?
İşlenmiş gıdalar Nova sınıflandırma sistemi ile kendi içinde 4 farklı sınıfa sahiptir.
Birinci sınıfta yer alan gıdalar minimal derecede işlenmiş gıdalardır bu sınıfa yumurta ve süt örnekleri verilebilir.
İkinci sınıf ise kontrollü olarak tüketilmesi önerilen gıdaların yer aldığı gruptur. Bu sınıfa dahil olan besinler ise; ekmek, konserve, içecek ve paketli tatlılardır.
Üçüncü Nova sınıfı Sınırlı miktarda tüketilmesi gereken gıda çeşitleridir. Bu sınıfa dahil olan besinler; füme etler, konserve balık, meyve sularıdır.
Dördüncü ve en dikkat edilmesi gereken sınıf ise Kaçınılması gereken Ultra işlenmiş gıdaları içeren gruptur. Bu grup bir yüksek derece koruyucu, tuz, yağ, koruyucu ve katkı maddeleri içeren gruptur.
İşlenmiş gıdalar nelerdir?
- Pastırma, sosis, sucuk, jambon
- Ekmek
- Peynir
- Kahvaltılık gevrekler
- Cips
- Süt
- Bisküvi
- Kutu içecekler
İşlenmiş Gıdaların Zararları nedir?
- Kanser riskini arttırıyor.
- Yüksek kalorilere sahip fakat besin değerleri çok çok düşük.
- İçerdiği Monosodium içeriğinden dolayı bağımlılık yapma ihtimali yüksektir.
- Ultra işlenmiş gıdalar genellikle sağlıksız ve ucuz yağlar bakımından yüksektir, trans yağlar vücutta iltihaplanmayı artırır.
- Vücuttaki kan şekerini yükseltirler ve diyabete sebep olabilirler.
İşlenmiş Gıdaların Mikrobiyataya Etkisi Nedir?
İşlenmiş gıdalar kilo kontrolünde cilt sağlığında olduğu kadar bağırsak sağlığını da olumsuz etkilediği önemli bir noktadır. İşlenmiş gıdalara artan ilgi beslenme tarzını ciddi oranda değiştirmiştir. Yeni düzende artan stabilite, raf ömrü ve tat düzeyini arttırmak için paketli gıdalara eklenen katkı maddelerindeki oran artış göstermiştir. Artan renklendirici ve tatlandırıcı maddeler bağırsak mikrobiyatasını olumsuz etkilediği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bağırsak mikrobiyatasının bozulması başta otoimmün hastalıklar olmak üzere pek çok sağlık problemine yol açmaktadır. Mikrobiyotayı çeşitlendirmek için düzenli bir şekilde probiyotiklerle desteklemek ve lif içeriği yüksek besinler kullanılmalı.